Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre Şii bakış açısında imam ve peygamberin halefinin tayini yalnızca Allah'ın emri ve seçimiyle gerçekleşir ve peygamber kendisinden sonraki imamı tanıtır. Bu nedenle hiçbir birey veya grubun bu konuya müdahale etme hakkı yoktur.
Allah tarafından imamın tayin edilmesinin gerekliliği bazı nedenlere dayanır, bunlar arasında:
a. Kur'an'a göre her şeyin mutlak hâkimi Allah'tır ve herkes yalnızca ona itaat etmelidir. Bu hâkimiyetin Allah tarafından birine -uygunluk ve maslahatına göre- verilebileceği açıktır. Dolayısıyla tıpkı peygamberin Allah tarafından seçilmesi gibi imam da ilahi bir tayin ile insanlara hâkim olur.
b. Daha önce imam için masumiyet, bilgi vb. gibi özellikleri ifade ettik. Bu özelliklere sahip birisini bulmak ve tanımak, ancak insanların açık ve gizli hallerini bilen Allah tarafından mümkündür.
Allah Hz. İbrahim'e (a.s) şöyle buyurur:
"Ben seni insanların imamı kılacağım." (Bakara/124)
Hz. Âdem hakkında şöyle buyurur:
"Ben yeryüzünde bir halife kılacağım." (Bakara/30)
Hz. Davud'a (a.s) şöyle buyurur:
"Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife kıldık; o halde insanlar arasında hak ile hükmet." (Sad/26)
Hz. Muhammed'e (s.a.a) şöyle buyurur:
"Ey peygamber! Biz seni şahit olarak, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik." (Ahzab/45)
Ayrıca şöyle buyurur:
"Ve onlara, emrimizle insanları doğru yola ileten imamlar kıldık; çünkü sabrettiler ve ayetlerimize kesin inandılar." (Secde/24)
Bu nedenle liderin, imamın ve insanların önderinin tayini ilahi bir haktır.
İmam Rıza'nın (a.s) Kapsamlı ve Güzel Bir İfadesi
İmam Rıza (a.s), imamın makamı ve özellikleri hakkında şöyle der:
"... Hâlâ insanlar imamın değerini ve toplum içindeki yerini biliyorlar mı ki, onların seçimiyle bu konuya müdahale edilsin? Şüphesiz ki imamet makamının değeri daha yüksek, önemi daha büyük, yeri daha yüce ve derinliği insanların aklıyla ulaşamayacağı kadar derindir. İnsanlar akıllarıyla buna ulaşamaz veya görüşleriyle bunu anlayamaz ya da kendi seçimleriyle bir imam tayin edemezler.
Şüphesiz ki imamet makamı gelişen İslam'ın kökü ve onun yüksek dalıdır. Namazın, zekatın, oruç, hacın ve cihadın tamamlanması, ganimetlerin ve sadakaların çoğalması, sınırların korunması ve hükümlerinin uygulanması imam aracılığıyla gerçekleşir. İmam, Allah'ın helalini helal, haramını haram kılar. Allah'ın hükümlerini uygular; dinini korur; hikmetle, öğütle ve ikna edici delillerle insanları Rabbi'ne davet eder.
İmam, zamanının yegâne şahsiyetidir. Onunla eşdeğer birisi yoktur. Onunla kıyaslanacak bir ilim insanı bulunmamaktadır. Onun bir alternatifi yoktur, benzeri ve muadili yoktur. Tüm faziletlerle donatılmıştır. Bunu kendisi arayıp elde etmemiştir, aksine bu, Allah'ın lütuf ve ihsanıyla ona bahşettiği bir ayrıcalıktır. İmamı tanımak veya onun için bir imam seçmek kimin için mümkün olabilir?" (Usul-i Kafi, cilt 1, s. 198)
Alıntı: Negin-i Âferineş kitabı
yorumunuz